27 Nisan 2016 Çarşamba

GÜLHANE' DE LALE ZAMANI

       16.Nisan 2014 Cumartesi                                                     


   GÜLHANE'DE LALE ZAMANI ve GÜLHANE PARKI GEZİMİZ





















Doğu kültürlerinde ve mitolojilerinde sıkça anılan lalenin ortaya çıkışının bir öyküsü, Pers mitolojisine dayanır. Buradaki söylence bir yaprağın üzerindeki çiğ tanesine düşen yıldırımın yaprağı tutuşturmasını ve o alevin hemen sonra donarak laleyi oluşturmasını anlatır.

Bu güzel çiçeğin bir devre ismini verdiğini de unutmayalım.

Tabi ki İstanbul da lale zamanını kaçırmamak için bir güneşli cumartesi günü yollara düştük.Martılarla yolculuk etmek ve İstanbul'u yaşamak için vapur tercih ettik.Keyifli bir vapur yolculuğundan sonra Gülhane'ye yürüyerek gittik.

























Gülhane Parkı, İstanbul'un en eski parklarından biridir.
Osmanlı imparatorluğu döneminde Topkapı Sarayı'nın dış bahçesiydi ve içinde bir koru ve gül bahçelerini barındırırdı. Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839'da Abdülmecit döneminde Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı'nda okunmuştur ve bu nedenle Gülhane Hatt-ı Hümayunu da denir.
Gülhane çok kalabalıktı.Bu kalabalıkta sakin bir köşe bulup fotoğraf çekmek oldukça zor görünüyordu.




 Küçük bir piknik yapıp, parkı baştan başa dolaştık..Fotoğraflamayı da tamamlayınca Lale halısını görmek için Sultanahmet'e yönümüzü çevirdik.


 CAFERAĞA MEDRESESİ
Soğukçeşme sokağına doğru yokuş çıkıp, taş döşeli yoldan yukarı çıkınca , Sultanahmet'e doğru sağa dönünce sağ tarafta sessizce bir medrese bizi bekler. Her bir atölyede farklı sanatlar öğrenilmektedir.1554-1557 yıllarında medresenin yapımı Mimar Sinan tarafından  başlanmış. Cafer Ağa'nın 1557 de ölmesiyle medresenin yapımı kardeşi Haremağası Gazanfer Ağa tarafından 1559'da tamamlanmış ve eğitime açılmıştır.Medresede bulunan kafede türk kahvesi keyfini herkese tavsiye ederim. Medreseden çıkarak Lale halısını görmek için Sultanahmet Meydanına doğru yürüdük.Halıyı görmek isteyen onlarca insanın arasından fotoğraf çekmek oldukça zahmetliydi.



Sultanahmet'te kısa bir fotoğraf molasından sonra tekrar Eminönü'ne doğru yola koyulduk.Tekrar gün batımında vapur keyfiyle Kadıköy'e yönümüzü çevirdik...
Yeni bir gezmecemizde buluşmak üzere........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder